Anti Damping

anti damping

Anti damping, özellikle yerli üreticinin korunması amacıyla birçok ülkede uygulanan çeşitli dış ticaret müdahele önlemlerinden oluşmaktadır. Özellikle stratejik olarak kilit bir bölgede yer alan Türkiye, anti damping önlemlerini aktif şekilde devreye sokabilmektedir.

Anti damping nedir?

Anti damping nedir? Anti damping uygulamalarının ana amacının, yerli üreticiyi ucuz ithal ürüne karşı korumak olduğu belirtilmelidir. Bu bağlamda,  damping kavramı, bir ürünün ihraç fiyatı ile ihracatçı ülkedeki eşdeğer ürünün “normal değer”i yani “yerel piyasa fiyatı” arasında yapılacak bir karşılaştırmaya dayanır. Bir malın normal değerinden (ihracatçı veya kaynak ülkedeki iç piyasa fiyatından) daha düşük bir fiyatla ihraç edilmesine damping denir.

Anti damping önlemlerine neden başvurulur?

Eğer ithalatçı ülke, yürüttüğü soruşturma sonucunda;

  1. Bir ürün ithalatının dampingli olduğunu,
  2. Bu dampingli ürün ithalatının, “benzer ürün”ün yerel üreticilerine zarar veya zarar tehdidi arz ettiğini veya bir üretim dalının kurulmasını fiziki olarak geciktirdiğini,

belirlerse, söz konusu ithalata anti damping vergisi veya fiyat taahhüdü şeklinde kapsamlı önlemleri uygulamaya koyabilir.

Anti damping önlemleri hangi hukuk dalı başlığı altında incelenebilir?

Damping önleyici uygulamalar nedeniyle ortaya çıkabilecek ihtilaflar için özellikle Rekabet Hukuku, Vergi Hukuku ile Ticaret Hukuku mevzuatı ile uygulamalar konusunda derin uzmanlığa sahip hukukçularımız tarafından kapsamlı bir hukuki destek verilmektedir.

Anti damping önlemleri nelerdir?

Anti damping önlemlerinin, gelişmiş ve gelişmekte olan bütün ülkelerin başvurdukları bir dış ticaret koruma politikası olduğunu baştan hatırlatmak gerekir. Gerçekten de anti damping önlemleri, ithalatın düzenlenmesine yönelik önlemlerin başında gelmektedir. Çünkü, bu türden müdahalelerin amacı, yerli üreticiyi ucuz ithal ürüne karşı korumaktır. İşbu önlemlerin bazen vergi hukuku bazense idare hukuku uygulaması niteliğinde olması, idari işlemin kimliğini de tartışmaya açmaktadır.

Anti damping önlemlerini 3 ana grupta toplayabiliriz

  • Geçici Önlemler
  • Nihai Anti Damping Vergileri
  • Fiyat Tahhütleri

Geçici önlemler nelerdir?

Ticaret Bakanlığı ve ilgili makamların dampingin varlığı ile zarar ile zarar tehdidi arasında nedensellik bağını saptaması halinde yürüteceği soruşturma esnasında zarar oluşmasını engellemek amacıyla aşağıdaki önlemleri derhal devreye sokabilir:

  • geçici vergi,
  • tahmini geçici anti damping vergisine eşit değerde bir teminat,
  • gümrükte değer sabitleştirmesi

Nihai Anti Damping vergileri ne anlama gelir?

Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkeler, soruşturmanın açıldığı tarihten hemen önceki ihracat fiyatları ile malın normal değerini karşılaştırmak suretiyle gerçekleştirilen tüm ithalata sabit bir anti-damping vergileri uygulayabilmektedir.

Anti damping önlemlerine karşı ne türden bir hukuki destek sağlanması gerekir?

Anti damping avukatları ve uzmanlarından oluşan çalışma grubumuz özellikle aşağıdaki alanlarda geniş ölçekli bir hukuki destek sağlamaktadır:

  • Sübvansiyon ve anti-sübvansiyon uygulamaları,
  • Vergi ve fiyat taahhütleri ile diğer telafi edici düzenlemeleri,
  • Dampingle ilgili yapılan soruşturmalar sonrasında zarar tehdidinin saptanması,
  • Geçici vergi,
  • Tahmin edilen geçici anti damping vergisine eş değerde bir teminat uygulaması,
  • Soruşturma sonrası gümrükte değer sabitleştirmesi (gümrük vergilerinin askıya alınması) uygulaması.
  • Haksız rekabeti önleyici uygulamalar ve geçici önlemler,
  • Alınan önlemlere karşı izlenmesi gereken hukuki süreçler.

Sonuç

Yukarıda ayrıntılı şekilde ifade edildiği üzere, dampinge yol açabilecek bir ürünün ithalatının kısıtlanması veya kontrol altına alınması anti damping önlemlerinin ana amacıdır. Burada nihai hedef yerli üretinin korunmasıdır.

Anti damping önlemleri konusunda Ticaret Bakanlığına geniş ve etkin yetkiler verilmiştir.  Anti Damping önlemlerini ve bu konudaki uygulamaya yön veren en temel metin 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanundur.  İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik, bu konuda ikinci temel belgedir.

Bu bağlamda, anti damping önlemleri ya da soruşturmasına maruz kalan firma ya da firmaların, Kanun kapsamındaki yükümlülüklerinin tam olarak yerine getirilmesi ve haklarının korunması adına hukuki danışmanlık çok değerli görülmektedir. Özellikle anti damping soruşturması açılması halinde önemli süreler içerisinde cevap verme yükümlülüklerinin tam olarak yerine getirilmesi son derece kritik bir rol oynamaktadır.

 Makalelerimiz

Faaliyet alanlarımızla ilgili güncel hukuki sorunlar ve bu sorunların kapsamlı çözümleri konusundaki tüm makalelerimiz ve yazılarımıza Blog sayfamızdan ulaşabilirsiniz. Ayrıca aşağıda, anti damping ile ilgili, liste halinde verilen makalelere de tıklayabilirsiniz.

Ayrıca İngilizce sayfamız ve makalelerimize buradan erişebilirsiniz Anti Dumping

Hukuki alandaki faaliyetlerimiz için Linkedin sayfamızı ziyaret edebilirsiniz