Yabancı Uyruklu Eşten Boşanma Davası ve Süreci

Yabancı uyruklu eşten boşanma davası ülkemizde son yıllarda çok konuşulan konularından birisi olmuştur. Sosyal ağların kullanımının artması ve yaygınlaşması, küreselleşme ve dünyanın küçük bir köy haline gelmesi sonucunda farklı uyrukta insanların evlenmesi son derece yaygınlaşmıştır. Ülkemizde de doğal olarak yabancı kişilerle evlenme, iki yabancının birbiri ile evlenmesi ya da iki Türk vatandaşının yurt dışında evlenmesi ve yurt dışında boşanmaları söz konusu olmaktadır. Evlenme sayısının artması ve taraflarının milletlerinin farklılıkları ile orantılı olarak boşanma sayısında da bir o kadar artış meydana gelmektedir. Bu da karşımıza hukuki uygulamalarda farklı durumlar ortaya çıkarmaktadır. Biz de bu makalemizde yabancı uyruklu eşten boşanma sürecini açıklığa kavuşturmaya çalışacağız.

Boşanma Nasıl Gerçekleşir?

Yabancı eşten boşanma davası da tıpkı Türk olan eşten boşanma gibidir. Genel olarak boşanma iki şekilde gerçekleşir.

Yabancı Uyruklu Eşten Anlaşmalı Boşanma

Hukuk sistemimizde anlaşmalı boşanma için;

  • Evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması,
  • Eşlerin birlikte mahkemeye başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi,
  • Hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi,
  • Tarafların boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu ile ilgili bir düzenleme üzerinde anlaşmaları,
  • Hâkimin de düzenlemeyi uygun bulması

Halinde anlaşmalı boşanma gerçekleşir.

Taraflar aralarında örneğin ortak malların paylaşımı, çocukların velayeti, nafaka, ziynet eşyalarının durumu gibi her hususta anlaşırlar. Bir avukat yardımı ile ya da kendileri bizzat bir protokol hazırlayarak mahkemeye başvururlar.

Bu boşanma türünde tarafların mahkemede bizzat bulunmaları ve hazırladıkları protokolü hâkim huzurdan teyit etmeleri gerekmektedir. Böyle bir boşanma nispeten daha kısa ve sorunsuz gerçekleşir.

Yabancı Uyruklu Eşten Çekişmeli Boşanma

Taraflardan birisinin boşanmak istememesi, boşanmanın şartları ve neticeleri konusunda anlaşılamaması gibi durumlarda çekişmeli dava yoluyla boşanma söz konusu olacaktır.

Esasen; yabancı uyruklu eşten boşanma davası da yukarıda sözünü ettiğimiz şekilde gerçekleşmektedir. Her iki tarafı da yabancı olan ya da taraflardan biri Türk olan boşanma davaları da Türkiye’de yahut yurt dışındaki mahkemelerde açılabilir. Türkiye’de açılan bir boşanma davası yukarıdaki esaslara göre çözümlenirken yurt dışında açılmış bir boşanma davasının Türkiye’de geçerli olabilmesi ve sonuç doğurabilmesi için Türk mahkemeleri tarafından tanıma ve tenfiz yapılması gerekmektedir.

Aksi takdirde örneğin Almanya’da görülmüş kesinleşmiş ve tarafları Türk olan bir boşanma davası dahi Türkiye’de geçerli olmayacak ve kişiler Türkiye’de hala evli gibi işlem göreceklerdir. Mesela birisinin ölümü halinde diğeri onun mirasçısı olabilecektir.

Tanıma ve tenfiz işlemleri ile uğraşmak yerine mümkün ise doğrudan Türkiye’de boşanma davası açmak, süreci hızlandıracak ve kolaylaştıracaktır.

Yabancı Uyruklu Eşten Boşanma Davasında Hangi Ülke Hukuku Uygulanır?

Evliliğin yurt dışında gerçekleşmiş olması ya da tarafların her ikisinin de yabancı olması Türkiye’de boşanmalarına engel teşkil etmez.

Bu konuda iki temel kanun uygulanır. Bunlar 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’dur (MÖHUK). Türkiye’de gerçekleşen bir evlilik Nüfus Müdürlüğünce kaydedilir ve böyle bir evliliğe Türk Medeni Kanunu hükümleri uygulanır.

Yabancı uyruklu eşten boşanma hususunda MÖHUK madde 14’e göre;

  1. Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek millî hukukuna tâbidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları hâlinde müşterek mutad mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır.
  2. Boşanmış eşler arasındaki nafaka talepleri hakkında birinci fıkra hükmü uygulanır. Bu hüküm ayrılık ve evlenmenin butlanı hâlinde de geçerlidir.
  3. Boşanmada velâyet ve velâyete ilişkin sorunlar da birinci fıkra hükmüne tâbidir.
  4. Geçici tedbir taleplerine Türk hukuku uygulanır.

Yani eşlerden her ikisi de yabancı ve aynı milliyettense Türk Mahkemeleri onların müşterek milli hukukunu uygular.

Yine eşlerden her ikisi de yabancı ama farklı milliyetten iseler yani müşterek bir milli hukukları yoksa müşterek olarak sürekli yaşadıkları yer hukuku – boşanma davasını Türkiye’de açmak istediklerine göre uzun süredir Türkiye’de yaşıyor olabilirler- uygulanır. Mutad meskenleri yoksa bu durumda Türk Hukuku uygulanacaktır.

Eğer eşlerden biri Türk, diğeri yabancı ise o zaman da yine Türk Hukuku uygulanacaktır.

Tüm bunların yanı sıra  sığınmacıların, mültecilerin ve vatansız kişilerin boşanma usulleri hususunda geçerli kanun Türk kanunlarıdır. Türkiye’de boşanmak isteyen bu kişilere Türk Medeni Kanunu uygulanacaktır.

Hangi Mahkemede Dava Açılmalıdır?

Yetkili Mahkeme: Yetki, davanın hangi “yer” mahkemesinde açılması gerektiğini ifade eder. Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibariyle yetki kuralları tayin eder.

Türk vatandaşlarının kişi hâllerine ilişkin davaları, yabancı ülke mahkemelerinde açılmadığı veya açılamadığı takdirde Türkiye’de yer itibariyle yetkili mahkemede, bulunmaması hâlinde ilgilinin sâkin olduğu yer, Türkiye’de sâkin değilse Türkiye’deki son yerleşim yeri mahkemesinde, o da bulunmadığı takdirde Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinde görülür.

TMK 168. Maddesi gereğince boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.

Anlaşmalı boşanma söz konusu ise yetkili mahkeme problemi olmayacak, eşler diledikleri bir yerdeki Aile Mahkemesinde boşanabileceklerdir.

Görevli Mahkeme: Görev, davanın hangi “mahkemede” açılacağını ifade eder. Boşanma davalarında görevli Aile Mahkemesidir. Eğer davanın açılması gereken yetki sınırları içerisinde Aile Mahkemesi yoksa o yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olacaktır.

Yabancı Mahkemeden Alınmış Boşanma Kararının Tanınması Ve Tenfizi

Eğer taraflar Türkiye’de değil yabancı bir ülkede boşanmayı tercih etmişlerse bu kez yabancı ülke mahkemesi tarafından verilmiş boşanma kararının Türk Mahkemeleri tarafından tanınması ve tenfiz edilmesi gerekecektir.

Tanıma:Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi için yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespit edilmesidir.

Tenfiz: MÖHUK 5 v.d Maddelerine göre yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye’deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye’de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir. Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir.

Tenfiz Dilekçesinde Hangi Belgeler Olmalıdır?

Yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi gereklidir.

İlâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi olmalıdır.

Belgelerde apostil şerhi olmalıdır. Apostil şerhi resmi makamlardan alınan bir belgenin, yine o ülkenin ilgili resmi makamlarınca yabancı ülkelerde geçerli olmasını sağlayan bir işlemdir.

Boşanma kararının yeminli tercüman tarafından çevrilmiş noter ya da konsolosluk onaylı tercümesi olmalıdır.

Tenfiz Neden Gereklidir?

Tenfiz özellikle boşanmanın sonuç doğurabilmesi için gereklidir. Örnek vermek gerekecek olursa Fransa’da boşanan iki Türkün ellerinde boşanma kararının olması ve hatta kararda apostil şerhinin olması, onların Türkiye’de de boşanmış olarak kabul edilecekleri anlamına gelmez. Bunun için bu kararın Türk Mahkemelerince tanınması ve hatta icrai sonuçlarının da örneğin nafaka hükümlerinin de uygulanabilmesi için yine Türk Mahkemeleri tarafından tenfiz edilmesi gerekir.

Karar tenfiz edilmediği takdirde boşanmış olan eşler, hala evli gibi muamele görecek,  birbirlerine mirasçı olmaya devam edecek, Türkiye’de yeniden evlenemeyecek, malları resmi olarak paylaşamayacak, çocukların velayeti konusunda sorun yaşayacaklardır.

Yabancı Mahkemeden Alınmış Olan Boşanma Kararları Türkiye’de Ne Zamandan İtibaren Hüküm Ve Sonuç Doğurur?

Yabancı mahkemeden alınmış boşanma kararları kendi mahkemesince kesinleşme kararı verildiği tarihten itibaren hüküm ve sonuçlarını doğurur. Bu hususta son derece önemli olan ve tam da bu noktayı açıklığa kavuşturan Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 21.03.02014 tarih 2014/4434-4886 E.K. sayılı kararına göre:

“İstisnalar dışında icra kabiliyeti olan kararlar, hem maddi hem de şekli kesinlik taşıyan kararlardır.

Maddi anlamda kesin hükmün, taşıdığı niteliğin gereği olarak, iki sonucu bulunmaktadır: kararın kesin delil teşkil etmesi ve aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı sebeple dava açılması halinde karşı tarafın kesin hüküm itirazında bulunabilmesidir.

İşte yabancı mahkeme kararının tanınmasının hukuki gerekçesini, kararın kesin hüküm kuvveti oluşturmaktadır.

Ne var ki, bir boşanma kararı aynı zamanda icraya koymayı gerektiren, bir eda kararını ( tazminat, nafaka, çocuk teslimi gibi ) da taşıyorsa bu halde kararın eda bölümü için tenfiz şartlarının aranması gerekir.

Diğer taraftan, tanıma yabancı mahkemece verilen kesinleşmiş bir kararın kabul edilmesi işlemi olup; tanımada amaç, sadece kararın maddi anlamda kesinliğinden yararlanılmasıdır.

O halde, tanıma kararı verilebilmesinin ön koşulu bir yabancı mahkeme kararının varlığı ve bu kararın kesinleşmiş olmasıdır.

Bu hükümle, yabancı mahkemeye ait ilamın kesin hüküm veya kesin delil etkisinin yabancı mahkeme kararının tanınmasından itibaren değil, somut olayda tanımaya konu yabancı mahkemeye ait boşanma kararının kesinleştiği andan itibaren etkisini göstereceği kabul edilmiştir.

Bir başka deyişle, tanıma kararları nitelikleri gereği, verildikleri andan geriye etkili olarak yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarih itibariyle hüküm ifade edecektir. Bunun sonucu olarak da; boşanma kararının tanınması halinde taraflar, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren boşanmış kabul edilecek; boşanmanın kesinleşmesine bağlı hukuki sonuçlar da, yine bu tarihten itibaren hüküm ifade edecektir.”

23.11.2006 gün 26355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Nüfus Hizmetleri Kanunu nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 58. Maddesi ile yabancı mahkemelerce verilen boşanma kararları için Türk mahkemelerince tenfiz veya tanıma kararı verilip, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesi halinde; boşanma tarihinin tanıma ve tenfiz kararının kesinleşme tarihi değil; yabancı mahkemece verilmiş olan kararın kesinleşme tarihi olacağı kabul edilmiştir.

Mahkeme Kararlarının Tebliği İşlemi

Tebligat, resmi bir işlem hakkında bilgilendirme niteliği taşıyan belgedir. Tebligatın muhatabına resmi yolla ulaştırılması işlemine tebliğ işlemi denir.

Davanın davalı tarafa tebliği,  zorunludur. Davanın muhataplarına tebligat işlemleri tamamlanmadan mahkemece davanın esasına girilemez ve tahkikat aşamasında geçilemez. Kanunda belirtilen usule uygun şekilde, davalı tarafa tebliğ yapılamadığında, taraf teşkilinin sağlanamaması nedeni ile dava usulden reddedilecektir.

Tebliğ evrakı ve tebliğ mazbatalı kapalı zarfın öncelikle muhatabın bulunduğu ülke diline çevrilmesi gerekir.

Tebligatın gönderileceği ülke ile Türkiye arasında çok taraflı veya ikili bir sözleşme olabilir. Bu sözleşmeler veya o ülke kanunlarında bir farklı bir usul belirlenmemişse; tercüme edilen evrak, Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile o ülkedeki Türkiye temsilciliğine gönderilir. Temsilcilik, o ülkenin yetkili makamından kendi kanunları veya sözleşmeler uyarınca muhataba tebliğin yapılmasını talep eder.

Evrakın tebliğ edilip edilemediğine dair yazılı bilgi de yine aynı yoldan tebliğ isteyen makama (mahkemeye) bildirilir.

Tebligat Kanunu 25/a maddesi ile yurtdışında bulunan Türk vatandaşlarına tebliğ usulü düzenlenmiştir.

Buna göre“Tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerinin yer aldığı ve otuz gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını içeren bildirim, muhataba o ülkenin mevzuatının izin verdiği yöntemle gönderilir.

Bildirimin o ülkenin mevzuatına göre muhataba tebliğ edildiği belgelendirildiğinde, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna başvurulmadığı takdirde tebligat otuzuncu günün bitiminde yapılmış sayılır. Muhatap Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna başvurduğu takdirde tebliğ evrakını almaktan kaçınırsa bu hususta düzenlenecek tutanak tarihinde tebliğ yapılmış sayılır.

Adresine Ulaşılamayan Yabancı Uyruklu Eşten Boşanma

Adresine ulaşılamayan yabancı uyruklu eşten boşanma çok yaşanan bir durumdur.  Adresine ulaşılamayan yabancı uyruklu eşten boşanma için, öncelikle boşanma davası açılmış olması durumunda mahkemece adres araştırması yapılır, adresi bulunamıyor ise ilanen tebliğ yoluna gidilebilir.

Konuyu biraz daha detaylandıracak olursak; adresine ulaşılamayan yabancı uyruklu eşten boşanma uygulamada sık karşılaşılan bir durum olması sebebiyle bu konuya da değinmek gerektiğini düşünüyoruz. Yabancı eşin yurt dışına dönmüş olması sebebiyle ya da Türkiye’de olsa bile farklı sebeplerle adresi bulunamıyor olabilir. Öncelikle mahkeme belli kurumlardan adres araştırması yapar, eğer tebliğ işlemi gerçekleştirilemezse Tebligat Kanununa göre ilanen tebliğ yoluna gidilecektir.

Tebligat K.md. 28’e göre;

“Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. Yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılamayan ve ikametgâhı, meskeni veya iş yeri de bulunamayan kimsenin adresi meçhul sayılır.

Yabancı memleketlerde oturanlara ilanen tebligat yapılmasını icap ettiren ahvalde tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin malum adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasına koyar.

Tebligat yapılacak adresin bulunduğu ülke ile Türkiye arasında bu konuda yapılmış ikili sözleşme olabilir, bu durumda bu sözleşme hükümleri de uygulama alanı bulur. Uluslararası tebligat usulü, muhatabın yabancı uyruklu veya Türk vatandaşı olmasına göre farklılık gösterir.

Ön inceleme zaptı, karar ve kesinleşmeye ilişkin tebligatlar gazetede ilan yoluyla yapılır. Bu da tabi ki hem çok zaman alacak hem de oldukça masraflı olacaktır.

Yabancı Uyruklu Boşanmalarda Çocuğun Velayeti

Yabancı uyruklu boşanmada çocuğun velayeti en çok merak edilen konulardan birisidir. Yabancı uyruklu eşten boşanmada çocuğun velayeti hakim tarafından takdir edilir ve çocğun eğitimi, kişisel ve fiziksel gelişimi ve psikolojik psikolojik olarak nerede olması daha lehe olacaksa orada kalmasına karar verilir.

Yabancı Uyruklu Eşten Boşanma Mal Paylaşımı

Yabancı uyruklu eşten boşanmada mal paylaşımı nasıl olmalıdır? Yabancı uyruklu eşten boşanmada mal paylaşımı ülkemiz medeni kanununa göre düzenlenmektedir. Medeni kanunumuza göre; çiftrlerin evlilik sırasında elde ettikleri tüm mallar eşit olarak paylaşılır. Dolayısıyla mal paylaşımı sırasında edinilmiş mallar eşit olarak bölüştürülür. Aynı durum yabancı uyruklu eşten boşanmada da geçerlidir. Ancak burada dikkat edilecek husus malın kimin adına kayıtlı olduğu, malın hangi suretle elde edildiği veya malın ne zaman elde edildiği konuları dikkate alınmaktadır. Bu hususta anlaşılmaya varılmadığı durumlarda mahkeme süreci devreye girmektedir.

yabancı uyruklu eşten boşanma mal paylaşımı
yabancı uyruklu eşten boşanma mal paylaşımı

 

Evlilik Yolu İle Kazanılmış Vatandaşlık, Oturum Ve Çalışma İzninin İptali

Yabancıların evlilik yolu ile Türk vatandaşlığını kazanabilmesinin şartları aşağıdaki şekildedir.

  • Bir Türk vatandaşı ile en az üç yıl evli kalmak.
  • Evli kalınan süre içerisinde de;
    • Aile birliği içinde yaşama,
    • Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,
    • Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama, şartları aranır.

Bu şartların varlığı halinde yabancı uyruklu kişiler evlilik yolu ile Türk vatandaşlığı kazanabilmektedir. Ancak bir Türk vatandaşı ile evlenmiş yabancı uyruklu kişi henüz Türk vatandaşı olmaya hak kazanamamış ise, boşanma neticesinde evlilik ile vatandaşlık kazanma imkânı sona erecektir. Bununla birlikte, evlenme ile Türk vatandaşı olmuş bir kimsenin boşanması durumunda dahi kişi Türk vatandaşı olarak kalmaya devam edecektir. Ancak, yabancı uyruklu eş ile Türk vatandaşı eş arasında yaşanan olayın özelliğine göre yabancı eşin oturum ve çalışma izni iptal edilebilir. Yabancı uyruklu eşten boşanma davası sonucuna göre kişi vatandaşlığını dahi kaybedebilir.

Ancak aile içi şiddet nedeniyle mağdur olduğunu mahkeme kararıyla ispat eden yabancılarda en az üç yıl aile ikamet izniyle kalmış olma şartı aranmamaktadır. Aile ikamet izniyle Türkiye’de en az 3 yıl ikamet edip reşit olan çocukların talep etmeleri durumunda aile ikamet izinleri kısa dönem oturma iznine dönüştürülebilmektedir.

Avukat Desteği Gerekli Midir?

Öncelikle belirtmek gerekir ki boşanma, bilhassa çekişmeli boşanma iki taraf da Türk iken bile oldukça çetrefilli bir iştir. Bir de tarafların milletlerinin farklı olması ya da farklı bir ülkede gerçekleşmiş ya da gerçekleşecek bir boşanma söz konusu ise iş iyice içinden çıkılmaz bir hal alabilir. Özellikle boşanmanın akabinde gerçekleşecek olan mal paylaşımı, tazminat talebi ya da davası, varsa çocukların velayeti, velayeti yabancı eşte kalacak olan çocuk ile görüşmelerin tesisi, boşanma davası esnasında taraflardaki kusurun ve oranının belirlenmesi hususlarında çok farklı sorunlar yaşanmaktadır.

Ayrıca eşin adresinin bilinmediği ya da bulunamadığı durumlarda ilanen tebliğ yoluna gidilir ki bu da yine profesyonelce takibi gereken zorlu ve masraflı bir süreçtir. Burada da uzman yardımı almak zaman ve para kaybına engel olacaktır.

Bu nedenle bilhassa çekişmeli olarak boşanılacak ise muhakkak profesyonel bir avukattan yardım alınmalıdır. Anlaşmalı boşanmada dahi hazırlanan protokol hukuki bir metin olacağı ve dönüşü olamayacağı için, her hangi bir hak kaybı yahut mağduriyet yaşanmaması adına yine işinde uzman bir avukattan destek alınması yerinde bir davranış olacaktır.

Bu durumda hukuken yerine getirilmesi, ileri sürülmesi gereken tüm hususlar uzman bir kişi tarafından yerinde ve zamanında uygulanarak hak kaybına maruz kalmanın önüne geçilmiş olacaktır.

Sonuç

Pi Hukuk ve Danışmanlık Ofisi, özellikle uluslar arası hukuk alanında önemli bir yere sahiptir. Bu anlamda hukuki bir çok alanda faaliyet gösterdiğimiz gibi aile ve boşanma davalarında, boşanma avukatı olarak da uzman kadromuz ile faaliyetlerimize devam etmekteyiz. Yukarıda açıklanan nedenlerle yabancı uyruklu eşten boşanma, nafaka ve mal paylaşımı gibi, bu başlık altında toplanan tüm konularda bir hak kaybına uğramamak adına uzmanlarımıza başvurmanızı öneririz.

Bizi sosyal medya hesaplarımız üzerinden takip ederek güncel konuları içeren paylaşımlarımıza ulaşabilirsiniz. Linkedin hesabımızı veya Instagram sayfamızı takip edebilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir