Bu makalede, Türkiye’de Franchising Sistemi hakkında mevzuat ve pratik uygulamanın açıklanması ile birlikte franchise danışmanlığı konusu hedeflenmiştir. Franchising modelinin ABD’de başlayarak tüm dünyaya yayıldığı kabul edilmektedir. Ülkemizde ise ilk olarak 1986 yılında McDonalds ile uygulama alanı bulmuş olup son zamanlarda yabancı veya yerli müteşebbislerin Franchising sektörüne giderek ilgisinin arttığı gözlemlemek mümkündür.
Yatırım hukuku konusundaki çalışmalarımız ve tüm hukuki hizmetlerimiz için Faaliyet Alanlarımız dan Yatırım Danışmanlığı başlıklı kısma tıklayınız.
Türkiye’de Franchising Sistemi Konusunda Başlıca Yasal Dayanaklar Nelerdir?
Halihazırda, Franchise sözleşmelerinin kapsamını, çeşitlerini ve işleyişini belirleyen özel ve kendine has bir mevzuat olmadığından bazı problemlerin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’nin ( Tebliğ No: 2002/2) yürürlüğe girmesiyle Franchise Sözleşmelerine İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği (Tebliğ No: 1998/7) mülga edilmiştir. Dolayısıyla günümüzde, Franchise sözleşmeleri “Sui Generis” bir sözleşme olarak kabul edilir. Ancak, sözleşmelerdeki normların ilgili maddelerinin Türkiyede’ki Franchising için de uygulanabileceğini ayrıca vurgulamak gerekir:
Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (4054 s.)
Örneğin, Franchising sözleşmesinin tipik bir dikey sözleşme türü olduğu yaygın olarak kabul edilmektedir. Franchising sözleşmesinin maddeleri rekabetin engellenmesi, bozulması yada kısıtlanmasını içeriyorsa 4054 Sayılı Rekabetin korunması Hakkında Kanun’un 4’üncü maddesinin uygulanması söz konusu olabilecektir. Bu maddeye göre, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmaların, uyumlu eylemlerin ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerinin hukuka aykırı ve yasak olduğu düzenlenmiştir. Madde gereği, Rekabet Kurumu rekabetin kısıtlanması ve hakim durumun kötüye kullanılması konusunda gerekli önlemleri alabilir.
Türkiye’de Franchising Sistemi Ne Anlama Gelir?
Kuşkusuz, Franchising sistemine ilişkin herhangi bir düzenlemenin bulunmaması, uygulamada çok çeşitli problemlere neden olmaktadır. Bu bağlamda, Franchising’in Türk Mevzuatı kapsamında kabul edilen bir tanımı bulunmamaktadır. Ancak, Türk Franchising Derneğinin Franchising tanımına katkı sağladığı dikkat çeken bir husustur.
Franchise alan, Franchise verenin ticari ünvanını ve/veya hizmet markasını, iş ve teknik metotlarını, bilgilerini, sistem ve diğer sınai ve/veya fikriyet mülkiyet haklarını doğrudan veya dolaylı bir fiyat karşılığında kullanma hakkını ve yükümlülüğünü üstlenir. Taraflar arasında bu amaçla imzalanan yazılı Franchise sözleşmesinin süresi ve kapsamında sürekli olarak alacağı ticari ve teknik desteği taahhüt eder.
Türkiye’de Franchising Sözleşmesinin Ana Türleri Nelerdir?
Genel olarak Franchising şekilleri, başvuru kaynağına ve uygulanan hukuka göre ulusal ve uluslararası Franchising olmak üzere iki gruba ayrılabilir. Türkiye’de yabancı Franchise pazarı Starbucks, Monkey Donuts, McDonald’s, Dominos Pizza, Burger King gibi global markalar ile Simit Sarayı, Koton ve LC Wakiki gibi yerel markalardan oluşur.
Türkiye’de Franchising Sisteminin Ana Unsurları Nelerdir?
Doğrudan Franchising Sistemini ilgilendiren bir mevzuat olmadığını tekrarlamak gerekir. Buna göre yabancı yatırımcılar, yerel yatırımcılarla aynı usuli şartlara sahiptir. Ayrıca Franchising sözleşmelerinde sözleşme serbestisi kuralı geçerlidir. Sözleşme serbestisi kuralı, kanunun öngördüğü sınırlamalar haricinde tarafların Franchising sözleşmesinin türünü, konusu, hüküm ve koşullarını seçmesi anlamına gelir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 27’nci maddesi 4 geçersiz sözleşme şeklinden bahseder:
- İlki, kanun ve kanunun emredici hükümlerine aykırı olan sözleşmeler,
- İkincisi, ahlâk ve adaba ve kamu düzenine aykırı olan sözleşmeler,
- Üçüncüsü, kişilik haklarına aykırı olan sözleşmeler,
- Dördüncüsü, konusu imkansız olan sözleşmeler.
Franchising Sözleşmesinden Doğan Hak ve Yükümlülükler Nelerdir?
Bu sistem, iki bağımsız taraf arasında uzun vadeli iş ilişkisi sağlayacak bir mekanizma üzerine kurulur. Franchising sistemine ilişkin hiçbir mevzuat bulunmamasına rağmen, Türk yargı makamları bu boşluğun doldurulmasında öncelikli rol oynamaktadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları, aşağıda tartışılacağı üzere Franchising sözleşmesinin ana bileşenlerine (Hak ve Yükümlülükler) atıfta bulunmaktadır. Mahkemeye göre, Franchise sözleşmesi Franchise alana,
- Franchise verenin ticari markasını ve ticari ünvanını kullanarak bir ürün veya hizmeti pazarlama hakkı,
- Franchise verenin çalışma yöntemlerini kullanarak bir ürün veya hizmeti pazarlama hakkı,
Bu hakların kullanılmasına karşılık Franchise alanın telif ücreti ödeme yükümlülüğü vardır. (Bkz. 25 Haziran 2001 tarihli Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin Kararı (E:2001/819 ve K:2001/4917)
İlaveten uygulamada Franchise alan telif ücretine ek olarak Franchise ücreti ve reklam ücretini de ödemektedir. Ayrıca Yargıtay’a göre, Franchising Sözleşmesi, Franchise veren açısından gereken teknik bilginin sağlanması ve ticari markanın tesciline destek yükümlülüğü doğurur (Bkz. 25 Haziran 2001 tarihli Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin Kararı (E:2001/819 ve K:2001/4917).
Franchising Sisteminin Temel Amacı Nedir?
Franchise veren ve alanın hak ve yükümlülüklerine ilişkin yukarıda belirtilen tartışmalar ışığında, Sözleşmenin temel amacının Franchise verenin fikri mülkiyet haklarını korumak olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle Franchising sözleşmesinin her maddesi, Franchise verenin marka haklarına uygun olmalıdır.
Franchising Sözleşmesinin Avantajı Nedir?
Franchising sistemi sayesinde Franchise alan, daha az bir maliyetle kendi işini kurma şansını yakalar. Zira Franchisor, kendisini ulusal/uluslararası alanda başarısını kanıtlamış güçlü bir markadır. Dolayısıyla belirli bir müşteri çevresi de mevcut olup geniş kitlelere ulaşmak için diğer firmalarla rekabet içine girmeyecektir.
Özellikle kaynak yetersizliği nedeniyle pazar hacmi sınırlı kalan işletmeler açısından Franchise veren olmak daha avantajlı bir durumdur. Zira pazar payını ve dağıtım alanını kısa sürede genişletme imkânına kavuşmuş olacaklardır. Şöyle ki, Franchise veren işletmeler yeni bir yatırım yapmaksızın mevcut işletmeye destek verecek olup başlangıçta yaptığı harcamaları Franchise alanlardan aldığı ücretlerle kısa zamanda geri kazanacaktır. Aynı zamanda mal ve ürünlerini daha fazla yerde ve daha geniş kitlelere sunma fırsatı yakalayacaktır.
Franchising Sistemi İçin Yasal Gereklilikler Nelerdir?
Bir Franchising sözleşmesinin imzalanması için sözleşmenin/hakların tescili gibi özel bir kural var mıdır?
Türkiye’de Franchising sözleşmelerine ilişkin herhangi bir düzenleme olmadığından, Franchise sözleşmeleri için kanunda öngörülen herhangi bir tescil mükellefiyetinden söz edilemez. Bununla birlikte, herhangi bir sözleşme için gereken ve yukarıda değinilen asgari koşulları sağlaması her açıdan zorunludur.
Sonuç
Özetle, bu makale, Franchising sisteminin Türk mevzuatı ve uygulaması çerçevesini sunmaktadır. Son dönemde Franchise sektörüne artan bir ilgi vardır. Bu makale, Türkiye’de Franchising sisteminin rolüne ilişkin hukuki bir yaklaşım getirmeyi amaçlamaktadır. Franchising uygulayıcıları ve avukatlar, Franchising sistemine ilişkin resmi düzenleme bulunmaması nedeniyle önemli zorluklarla karşılaşmaktadır. Herhangi bir Franchising düzenlemesinin olmamasının, çok çeşitli endişelere yol açtığını hatırlamakta fayda var. Bu nedenle bu makale, Franchising alanında uzun vadeli stratejik bir desteğin alınmasının önemini ve franchise danışmanlığı konusunu vurgulamaktadır. Ayrıca uluslararası avukat konusunun önemi vurgulanmıştır.