2024 trafik kazası maddi zararların tazmini konusu, Türkiye’de detaylı akademik tartışmaların yürütüldüğü önemli bir alandır. Konu hakkında bu makalede önemli başıklar irdelenecektir.
GİRİŞ
Bir trafik kazası sonrasında, kazaya karışan taraflar hem maddi hem de bedeni zararlarla karşılaşabilirler. Bu tür durumlarda, ortaya çıkan zararların tazmini ve hukuki sorumlulukların belirlenmesi büyük önem taşır. Bu makale, kaza sonrasında meydana gelen maddi zararların tazmini için yol gösterecektir.
Bu alanda diğer makalelerimiz için faaliyet alanları sayfasından Tazminat bölümüne ve Pi Trafik sayfamıza bakabilirsiniz.
TRAFİK KAZASINDA MADDİ HASARI KİM ÖDER?
2024 Trafik Kazası Maddi Zararların Tazmini konusunda kanuni detayların incelenmesi son derece önemlidir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91’inci maddesi uyarınca; İşletenlerin, bu kanunun 85’inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Bu zorunluluk, kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusuru bulunmayan ya da kusuru olsa dahi haklılık payı olan tarafın, kusurlu araç sahibinin sigortasından limiti dahilinde zararının tazmini için talepte bulunma hakkı sağlar.
Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası için 2024 yılı itibariyle öngörülen limit 200.000 TL’dir. Diğer bir deyişle, kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusuru bulunmayan ya da kusuru olsa dahi haklılık payı olan araç sahibi, kusurlu araç sahibinin sigortasından 200.000 TL’ye kadar olan zararının tazmin edilmesini isteyebilir. Eğer 200.000 TL’yi aşan bir zarar var ise aşan kısmı, kusurlu araç sahibinin İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortasından (KASKO) talep edebilir. Kusurlu araç sahibinin İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası (KASKO) yok ise bizzat ilgili kişilere icra veya dava yoluna gidilerek hukuki süreç başlatılabilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa online olarak buradan erişebilirsiniz.
2024 TRAFİK KAZASI SONRASI ZARARLARIN TAZMİNİ
: ARAÇ DEĞER KAYBI
Değer Kaybı, trafik kazası neticesinde araçta meydana gelen hasar nedeniyle aracın ikinci el piyasasındaki düşüşünü ifade eder. Zira tramer kaydı bulunan araçların, gerekli tamirleri yapılmış olsa dahi piyasa değerinin altında satılacağı aşikardır. İşte, aracın rayiç piyasa değeri ile kazadan sonraki fiyatı arasındaki farkın kapatılması amacıyla talep edilen tazminata değer kaybı tazminatı denilmektedir
Nitekim, 14.02.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 2021/82 Esas 2022/167 Karar sayılı kararında; Karayolları Trafik Kanununun 90’ıncı maddesinin birinci fıkrasına eklenen ikinci cümlesi ile ikinci fıkrasının iptaline karar verilmiştir. Sonuç olarak, araçtaki değer kaybının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunundaki gerçek zararın tespiti ilkelerine uygun bir şekilde hesaplanması gerekmektedir. Özetlemek gerekirse, değer kaybı miktarı belirlenirken aracın kaza tarihi itibariyle hasar görmemiş hali ile hasar görmüş hali arasındaki ikinci el piyasasında oluşan fiyat farkı esas alınmaktadır.
BAKİYE HASAR TAZMİNATI
Bakiye Hasar Tazminatı; aracın onarımı sırasında orjinal parçalar yerine yan sanayi veya muadil parçalar kullanılması halinde meydana gelen fiyat farkını ifade eder. Nitekim Yargıtay ve tahkim kararları da gerçek zararın aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle sağlanabileceği kanaatinde olup yan sanayi veya muadil parça kullanılması halinde aradaki farkın ilgili sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerektiğine ilişkin kararlar vermektedir.
Örneğin, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/5293 Esas, 2017/8012 Karar 20/09/2017 tarihli kararında belirtildiği üzere “ Dairemizin 06.11.2013 gün ve 2014/4531Esas-2014/3704 Karar sayılı ilamı ile”…ekspertiz raporunda ve ekspertiz raporunu dayanak alan hükme esas Adli Tıp Kurumu raporunda davacıya ait aracın onarımının hesaplanmasında orijinal parçalar yanında eşdeğer parçaların da esas alındığı anlaşılmaktadır. Gerçek zarar ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle sağlanır .Bu durumda mahkemece, … Teknik Üniversitesi ya da … Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek hasar konusunda uzman bilirkişiden hasara ilişkin olarak dava dosyası kapsamı, ekspertiz raporu, fotoğraflar, faturalar, önceki bilirkişi raporu ve diğer deliller incelenerek ayrıntılı şekilde tamamıyle orijinal parçalar dikkate alınarak, araçtaki hasar kalemleri ve bedeli tespit edilmek suretiyle tazminat miktarının hesaplanması hususlarında ayrıntılı, açıklamalı, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir.” şeklinde hüküm kurarak gerçek zararın ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle sağlanacağına karar vermiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu bünyesindeki hakemler de, Yargıtay kararlarıyla uyumlu olarak, aracın kullanımı sırasında meydana gelen zararların, yalnızca araç sahibinin uğradığı gerçek zarar üzerinden tazmin edilmesi gerektiğini kabul etmektedir. Araç sahibinin gerçek zararı ise, ancak aracın orijinal parçalarıyla onarıldığında tam olarak karşılanmış sayılır. Dolayısıyla, hasar tespitinde, hasar tarihindeki orijinal parça değeri ile yan sanayi parça değerinin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır.
Ancak hasar farkının mevcut olup olmadığına karar verebilmek için öncelikle eksper raporunda değişen ve işlem gören parçaların detaylı bir şekilde incelenmesi ve iskonto oranı gibi teknik hesaplamaların yapılması gerekir.
PERT RAYİÇ BEDELİ
Kaza sonucunda aracın maddi hasarına göre hakkında pert total işlemi yapılarak trafikten men edilebilmektedir. Böylece, araç artık trafiğe çıkamayacağından kişi, ilgili sigorta şirketinden aracın rayiç değerinin kendisine ödenmesini talep edebilir. Ancak, sigorta şirketleri aracın rayiç değerinin altında ödeme yapma yoluna gidebilir. Bu halde aracın sovtaj değeri de dikkate alınarak meydana gelen farkın talep edilebilmesi belirli şartlar altında mümkündür.
Özellikle Sigorta şirketi ile mutabakatname imzalanırken bazı hususlara dikkat etmek gerekir. Zira işbu mutabakatname ile kişi tüm hak ve alacaklarından feragat ediyor olabilir. Bu nedenle, uzman bir avukatın yardımı ile mutabakatnamede yer alan şartlar değerlendirilebileceği gibi, hukukun izin verdiği sınırlar içerisinde belgede kişinin imzası bulunsa dahi halen sigorta şirketinden talepte bulunma hakkını koruyabilir.
TİCARİ KAZANÇ KAYBI
Taksi, otobüs, minibüs, servis, tır, çekici gibi ticari araçlarda aracın sırf serviste ve bakımda kaldığı süre boyunca işletilememesinden ötürü uğranılan zararın talep edilebilmesi mümkündür. Ticari kazanç kaybı çoğunlukla zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı dışında kalmaktadır. Bu nedenle uygulamada sıklıkla kusurlu sürücü ve araç sahibine ilamsız icra takibi yoluna gidilmektedir.
2024 Trafik Kazası Maddi Zararların Tazmini Konusunda Yerleşik Yargıtay İçtihatları
2024 trafik kazası maddi zararların tazmini hakkında Yargıtay içtihatlarına göre, ticari kazanç kaybının tazmini hususunda kazada kusuru bulunan araç sahibi ve sürücüsü müteselsil olarak sorumludur. Ancak ilamsız icra takibine süresi içerisinde itiraz edilmesi halinde takip duracağından zarar görenin süresi içerisinde itirazın iptali için dava yoluna gitmesi gerekmektedir. Bu aşamada ise kişi, zararını ve zararının miktarını elindeki bilgi ve belgeleri delillendirerek ispat etmek zorundadır. Aksi halde zararını telafi edememekle kalmayıp sırf haksız çıkmasından ötürü mahkeme harç ve masraflarından, vekalet ücretinden de sorumlu tutulabilir.
ARAÇ HAK MAHRUMİYETİ
Meydana gelen kazada tamamen kusurlu olmayan araç sahibi, aracını sırf serviste ve bakımda kaldığı süre boyunca kullanamamasından ötürü yaptığı masrafları talep edebilmektedir. Ticari kazanç kaybından farklı olarak burada aracın ticari faaliyet gösterip göstermediğine bakılmaz. Ancak uygulanan usul ticari kazanç kaybının talep edilmesi ile aynıdır.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU NEDİR?
Yukarıda sayılan talepler için dava yoluna gidilebilir. Ancak Mahkemelerin iş yoğunluğu dikkate alınarak işbu talepleri incelemekle görevli olan hakemlerin yer aldığı Sigorta Tahkim Komisyonu kurulmuştur. Sigorta Tahkim komisyonuna başvurabilmenin şartları ve belirli bir usulü bulunmaktadır. Öncelikle aracınıza sigorta şirketi tarafından ödenmeyen veyahut yetersiz ödeme yapıldığının belirlenmesi halinde sigorta şirketinden talepte bulunulması gerekmektedir. Sigorta şirketinin 15 günlük cevap verme süresi bulunmaktadır ve bu yasal süreyi beklemek zorunludur. Sigorta şirketi talebe hiç cevap vermeyeceği gibi belirli bir oranda ödeme de yapabilir. Yine burada uzmanlar tarafından yapılacak hesaplamalar ile gerekirse Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurularak bilirkişi marifetiyle araçta meydana gelen zararın miktarı hesaplanır. Sigorta şirketinin eksik ödeme yaptığı sonucuna varılırsa aradaki farkı sigorta şirketi ödemekle mükelleftir.
Hakemler, duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden kararını verir. Bu nedenle usulüne uygun bir şekilde ve gerekli belgelerle başvurulması halinde daha hızlı ve hakkaniyetli sonuçlar alınabilmektedir.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU BAŞVURU
Temel olarak gerekli evraklar; ruhsat, hasar resimleri, ekspertiz raporu, Kaza tespit Tutanağı, sigorta şirketine yapılan müracaat yazısı ile ilgili sigorta şirketinin müracaat yazısına ilişkin cevabını gösteren belgelerin sunulması gerekmektedir. Sürecin avukat eliyle yürütülmesi halinde ise plakayı içeren vekaletnamenin de Sigorta Tahkim Komisyonunun resmi sitesindeki başvuru ekranına yüklenmesi gerekmektedir. Sonrasında ise, sürecin özenle takip edilmesi büyük önem arz eder.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU BAŞVURU SÜRESİ
Kaza tarihinden itibaren 2 yıl içinde, yukarıda belirtilen taleplerle ilgili olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapılması gerekmektedir. Zira, bu süre içerisinde başvuruda bulunulmazsa, talepte bulunma hakkı zamanaşımına uğradığından artık kişi hukuki haklarını kullanma şansını kaybedebilir.
SONUÇ:
2024 Trafik Kazası Maddi Zararların Tazmini konusu yukarıda detaylı bir şekilde irdelenmiştir. Bu kapsamda bahsedilen tazminat talepleri için ilgili evrakların toplanması, usulüne uygun talepleri içeren dilekçelerin yazılması, limit, zamanaşımı gibi önemli detayların gözden kaçırılmaması amacıyla mutlaka uzman bir avukattan destek alınması önemlidir. Aksi halde bu durum daha fazla masraf yapılmasına ve tazminat talebinin olumsuz sonuçlanmasına yol açabileceğini akılda tutmak önemlidir.
TUIK resmi web sitesinde yer alan bilgiye göre Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçları incelendiğinde, ülkemizde ikamet eden yabancı nüfus 2024 yılı itibariyle 1 milyon 570 bin 543 kişiye ulaşmıştır. Pi Legal Consultancy bünyesinde ingilizce konuşabilen avukatları da barındırdığından Türkçe dilini bilmeyen veya hakim olmayan müvekkillere de hizmet vermektedir. Bu kapsamda ilgili makalemize göz atabilir ve ücretsiz dava değerlendirme hizmetimizden yararlanabilirsiniz.
Av. Büşra Dereli