anti damping soruşturması

Anti Damping Soruşturması

Bu makalede, anti damping soruşturması” konusundaki hukuki süreçler detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Bu soruşturmalar, iç üretim ve piyasa şartlarının korunması amaçlı müdahale araçlarındandır.

Damping ne demektir?

Genel olarak “damping”, bir malın normal değerinin daha altında, ya da bir başka ifadeyle alınan malın fiyatını düşürüp satmak olarak tanımlanabilir.

Damping çeşitleri nelerdir?

3 çeşit damping örneğinden söz edilebilir:

  • geçici damping (sporadic dumping),
  • sürekli damping (persistent dumping),
  • yıkıcı damping (predatory dumping).

Dış Ticarette Damping ne anlama gelmektedir?

Dış ticaret bağlamında ise “Damping” kelimesinin uluslararası ticaret hukuku kapsamında tanımı ise bir malın, ihracatçı ülkenin iç piyasa fiyatlarının altında bir fiyatla başka bir ülkeye ihraç edilmesidir. O halde bir malın dış pazar fiyatı, aynı malın ait olduğu firmanın bulunduğu ülkedeki fiyatından daha düşük ise o ürün “dampingli” olarak kabul edilecektir. Teknik olarak bu karşılaştırma, bir ürünün ihraç fiyatı ile ihracatçı ülkedeki eşdeğer ürünün “normal değer”i yani yerelde oluşan piyasa fiyatı arasında yapılacaktır.

“Damping” kavramının neyi ifade ettiği konusunda daha ayrıntılı bir analiz için Anti-Damping Önlemleri başlıklı makalemize buradan online erişebilirsiniz.

Anti Damping nedir?

Anti damping ise dampingin önlenmesi için ortaya konulan önlemler ve uygulamalar için kullanılır. Devletler, özellikle yerli üreticilerini ithalatın risklerinden ve ithalat yoluyla haksız rekabetten koruyabilmek amacıyla bu tür önlemlere sıklıkla başvurabilmektedir.

Anti Damping Önlemlerini Düzenleyen Temel Mevzuat Hangisidir?

Anti Damping önlemlerini ve bu konudaki uygulamaya yön veren en temel metin 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanundur.

Ayrıca Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT 1994) VI. ve XVI. maddeleri ile Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Önlemler Anlaşması da temel uluslararası metinler arasında yer almaktadır.

Anti Damping Önlemleri Konusunda Yetkili Kamu Kurumu Hangisidir?

Dampinge dair savunma araçlarının ve soruşturmaların devreye konulabilmesi için başvurular, Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü’ne yapılacaktır.

3577 sayılı Kanunun 4’üncü maddesi uyarınca Genel Müdürlük şikayet üzerine veya gerektiğinde re’sen damping veya sübvansiyon incelemesi yapabilme yetkisine sahiptir.

Kimler Damping Şikayet Başvurusu Yapabilir?

Herhangi bir yerli üretim dalını temsil etme yeterliliği olan yerel bir üretici firma yetki belgesi ile veya yerli üreticilerin bağlı olduğu meslek kuruluşları, meslek kuruluşunun karar vermeye yetkili olan organının kararı ile başvuru yapabilecektir.

Başvuru formu ve dilekçe örneğine buradan online ulaşabilirsiniz.

Anti Damping Soruşturması Nasıl Başlatılır?

Bir ürünün normal yani piyasa değerinden daha düşük birim fiyat ile Türkiye’ye ihraç edildiği ve bu ihraç işlemi nedeniyle başvuru sahibinin zarar iddiasını ortaya koyan delillerin yeterli olduğunun anlaşılması halinde soruşturma açılmasına karar verilebilir. Sonrasında ilk olarak ilgili ihracatçı ülke temsilciliğine bildirimde bulunularak savunma hakkı tanınır.

Burada önemli olan soruşturmanın açılışının, Resmi Gazete’de yayımlanan bir tebliğ ile duyuruluyor olmasıdır. Malın bilinen ithalatçı ve ihracatçılarına soruşturma soru formlarını cevaplamaları için de süre tanınabilir. Soruşturmalar özel durumlar dışında 1 yıl içinde sonuçlandırılmalıdır. Soruşturma neticesinde alınan karar yine Resmi Gazete’de yayımlanan bir tebliğ ile duyurulur.

Anti Damping Önlemlerinin Alınması İçin Gereken Koşullar Nelerdir?

Önlem alınmadan sağlanması gereken 3 temel koşul vardır:

  1. İlgili malın ithalatının dampingli olarak yapıldığı,
  2. Dampingin yerli üretim üzerinde maddi zarara / ya da zarar tehdidine neden olduğu,
  3. Yerli üretimdeki zarar ile dampingli ithalat arasında bir nedensellik bağının bulunduğu tam olarak ortaya konulmalıdır.

Hangi Tür Anti Damping Önlemleri Alınabilir?

3 ana anti damping önlemi alınabilir:

Birincisi, 3577 sayılı Kanunun 11’nci maddesi bağlamında uygulanabilecek fiyat taahhütleridir.  Soruşturma sırasında menşe ülke, ihracatçı ülke veya ihracatçı, soruşturma konusu dampingli veya sübvansiyonlu ithalattan kaynaklanan zararı ortadan kaldıracak şekilde kendiliğinden veya Kurulun önerisi üzerine taahhütte bulunabilir.

İkincisi, adı geçen Kanunun 12’nci maddesi bağlamında söz konusu olabilecek geçici önlemlerdir. Soruşturma sırasında, dampingli ithalatın varlığı ve bu ithalatın zarara neden olduğu konusunda ön belirlemeler yapılması halinde, soruşturma süresince zararın önlenmesi amacıyla teminat şeklinde geçici önlemler de ayrıca uygulanabilir.

Üçüncüsü ise aynı Kanunun 13’ünü maddesine göre uygulanabilecek kesin önlemlerdir. Soruşturma sırasında, dampingli ithalatın varlığı ve bu ithalatın zarara neden olduğu net şekilde belirlendiğinde ise  dampinge karşı vergi veya telafi edici vergi alınabilir.

Anti Damping Soruşturmasına Maruz Kalan Firmaların İzlemesi Gereken Süreç Nedir?

Öncelikle soruşturma soru formları çok dikkatli bir şekilde süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak cevaplandırılmalıdır. İlgili malın ithalatının dampingli olarak yapılmadığı veya dampingin yerli üretim üzerinde zarar ve/veya zarar tehdidine yol açmadığı veya bu ikisi arasında herhangi bir nedensellik bağının bulunmadığı etraflı bir şekilde açıklanmalıdır. Bu noktadaki en önemli husus, bütün soruşturma başlatılması ve soruşturma sonrası verilen kararların birer Tebliğ ile duyuruluyor olması nedeniyle her bir aşamanın ayrı ayrı idari yargıda açılabilecek iptal davasına konu yapılabilecek olmasının bilinmesidir.

Sonuç

Türkiye’de uygulanan anti damping soruşturma süreçleri, gerek ulusal gerekse uluslararası mevzuatın uygulanmasını gerektiren idari prosedürleri kapsamaktadır. İyi bir hukuki danışmanlık olmaksızın anti damping soruşturmalarının ve önlemlerinin doğru okunması çok zordur. Hele hele anti damping soruşturmaları sırasında veya sonrasında alınabilecek anti-damping önlemlerine karşı başlatılacak idari başvuru süreçlerinde ve/veya söz konusu önlemlere karşı idari yargıda açılacak davalarda başarı sağlanması ancak doğru ve detaylı bir hukuki yardım ve destek ile mümkündür. Bu nedenle de tercihiniz uluslararası avukat olarak faaliyet gösteren bir büro olmalıdır.

Hukuki alandaki faaliyetlerimiz için Linkedin sayfamızı buradan ziyaret edebilirsiniz

Uzmanlarımız ve avukatlarımıza hemen şimdi danışabilirsiniz

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir