2024 Türkiye menşeli firmalara karşı anti damping soruşturması, ABD yetkili makamları tarafından başlatılmıştır. Bu makalede anti damping soruşturma süreci hakkında detaylı bir değerlendirme yapılacaktır.
Giriş
2024 Türkiye menşeli firmalara karşı anti damping soruşturması, ABD yetkili makamları tarafından başlatılmıştır. Bu makalede, ABD yerel makamları tarafından başlatılan 2024 Türkiye menşeli firmalara yönelik anti damping soruşturması hakkında özellikle anti damping avukatları ve hukukçuları için detaylı bir değerlendirme yapılacaktır.
Anti Damping Ne Anlama Gelmektedir?
Anti damping uygulamalarının ana amacı, yerli üreticinin ucuz ithal ürüne karşı korunmasıdır. Esasında, damping kavramı, bir ürünün ihraç fiyatı ile ihracatçı ülkedeki eşdeğer ürünün “normal değer”i yani “yerel piyasa fiyatı” arasında yapılacak bir karşılaştırmaya dayanılarak ulaşılacak bir sonuca dayanmaktadır. Bir malın normal değerinden (ihracatçı veya kaynak ülkedeki iç piyasa fiyatından) daha düşük bir fiyatla ihraç edilmesi sonucuna ulaşılması halinde ilgili ülkenin makamları tarafından damping olarak nitelendirilerek çeşitli önlemlerin devreye sokulması devreye sokulabilecektir.
Ayrıca aşağıda, anti damping ile ilgili, liste halinde verilen makalelere de tıklayabilirsiniz.
2024 Türkiye menşeli firmalara karşı anti damping soruşturmasına karşı ne türden bir hukuki ve teknik destek sağlanması gerekmektedir?
Anti damping avukatları, hukukçuları ve teknik uzmanlardan oluşan anti damping çalışma grubumuz özellikle aşağıdaki alanlarda geniş ölçekli bir hukuki destek sağlamaktadır:
- İlgili ülkeler tarafından devreye konulan sübvansiyon ve anti-sübvansiyon uygulamaları,
- Vergi ve fiyat taahhütleri ile diğer telafi edici düzenlemeleri,
- Damping İle ilgili yapılan soruşturmalar sonrasında zarar tehdidinin saptanması,
- Geçici vergi,
- Tahmin edilen geçici anti damping vergisine eş değerde bir teminat uygulaması,
- Soruşturma sonrası gümrükte değer sabitleştirmesi (gümrük vergilerinin askıya alınması) uygulaması.
- Haksız rekabeti önleyici uygulamalar ve geçici önlemler,
- Alınan önlemlere karşı izlenmesi gereken hukuki süreçler.
2024 Türkiye menşeli firmalara karşı anti damping soruşturması nasıl bir süreci gerektiriyor?
Amerika Birleşik Devletleri Hükümetinin Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye menşeli ithalatçı firmalara yönelik Anti-damping ve Telafi Edici Vergi (Sübvansiyon) soruşturmaları için yeni bir soruşturma başlatmıştır. Söz konusu karar, daha önceki tedbirlerin uygulanması dahil olmak üzere peşi sıra çok sayıda önlemin devreye girmesine yol açabilecek bir ölçektedir.
Komisyon, soruşturmaların başlatıldığını ve ön aşama anti-damping ve telafi edici vergi soruşturmasının başlatıldığını ilan ettiği açıklamasında, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bir endüstrinin maddi olarak zarar gördüğüne veya maddi zarar tehdidi altında olduğuna ya da kuruluşun Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bir sanayinin üretiminin, 8708.30.50 alt pozisyonunda belirtilen Çin ve Türkiye’den fren kampanası ithalatı nedeniyle maddi olarak gecikip gecikmediği konusuna odaklandığını belirtmiştir.
ABD’nin Türkiye ve Çin’den yaptığı 8708.30.50 GTİP bazlı Fren Kampanası ithalatında 20 Haziran 2024 tarihi itibariyle kritik süreç başlamıştır. Bu kapsamda, 16 Temmuz 2024 tarihine kadar, konunun konusuna ilişkin bilgi ve argümanları içeren yazılı bir brifing sunulabilecek ve ayrıca taraflar, 11 Temmuz tarihinde düzenlenecek oturuma esas olmak üzere yazılı ifadeleri ve ek materyalleri en geç 10 Temmuz 2024 günü öğlene kadar sunabileceklerdir.
2024 Türkiye menşeli firmalara karşı anti damping soruşturması hakkında sonuç
Yukarıda ayrıntılı şekilde ifade edildiği üzere, dampinge yol açabilecek bir ürünün ithalatının kısıtlanması veya kontrol altına alınması anti damping önlemlerinin ana amacıdır. Burada nihai hedef yerli üretinin korunmasıdır.
ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu tarafından yayınlanan dokümana göre Türkiye ve Çin menşeli çok sayıda firmanın dahil edildiği 2024 Türkiye Menşeli Firmalara Karşı Anti Damping Soruşturması Hakkında kritik süreler içerisinde gerekli savunma argümanlarının sunulması Türk şirketlerimiz açısından hayati bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda, özellikle uluslararası ticaret konusunda donanım ve teknik bilgiye sahip uzman hukukçular ve avukatlardan yararlanılması büyük önem taşımaktadır.